Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsan bazen kendini, kurumaya yüz tutmuş bir ağaç dalında, asılı kalmış son bir yaprak gibi yaşama tutunmaya çalışırken buluyordu. Ne kadar çok çevresi de olsa kişinin, bu merhametsiz yalnızlık duygusu insanın içini kemirip duruyordu en nihayetinde. Kadın erkeksiz, erkek kadıbsız olmuyordu işte. Kadim zamanlardan günümüze değin aşkın kapısını çalmadığı hane kalmış mıdır diye düşünmeden edemezdim. Elbette vardır, lakin bu kalabalıklar içindeki yalnızlığımızda bizi hayata bağlayan ve çaresizliklerimizin çaresi olan aşk değil miydi çoğu zaman? Ancak uzun bir süredir benim de kapımı çalmamıştı aşk. Bir süreliğine mola ver demiştim kalbime. Esme, gürleme ey kalp! Beynime bir süreliğine hükmetme lütfen. Ey aklım! Düşünme bunları sadece ve sadece yaptığın işe odaklan. Lakin salt bu eylem de pek işe yaramıyordu belli bir zaman sonra. İnsan yalnızca işine odaklanınca sadece bir robota dönüşüyordu. Tabii ki de olmadı. Yapamadım. Aşksızlık yendi beni. Tüm zamanlarda olduğu gibi galip geldi o muazzam duygu bütün bedenime, aklıma, ve ben bütün bedenimle istiyordum seni.
Sayfa 119 - Sokak yayın grubuKitabı okudu
Modern insan için ev, -ünlü mimar Le Corbu­sier'in ifadesiyle- bir ikamet makinasıdır.
Sayfa 131
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.